Doğumsal Kalça Displazileri

Doğumsal Kalça Displazileri

Bebeklerde ve küçük çocuklarda kalçanın gelişimsel displazisi (GKD) kalça eklemini ilgilendiren bir durumu anlatmak için kullanılır.Burada söz konusu olan bebeğin uyluk kemiğinin (femur) başındaki topun kalça soketine doğru yerleşmemesi durumudur. Bu da kalça eklemini gevşek ve dengesiz hale getirir.

Konuyu daha iyi anlatabilmek için kalça ekleminin anatomik yapısına bir göz atalım: Kalça eklemi ‘top ve soket’ eklem yapısına sahip bir eklemdir.Uyluk kemiğinin top gibi olan yukarı kısmı femoral kafa,içine girdiği pelvisin bir bölümünde yer alan soket ise : asetabulumdur.

Femoral kafanın asetabuluma girdiği bölüm kalça eklemini oluşturur. Bu eklem normalde ligamanlar ve eklem kapsülü sayesinde hareketli ama sıkı durur. Ancak derecesi değişen displazilerde bu denge bozulmuştur. Eklem çevresinde ligamanların gevşekliği sonucu oluşan durum: ‘subluksasyon’, femur başının soket dışında taştığı durum ise ‘kalça çıkığı’ adını alır.

Doğumsal kalça çıkığının da dahil olduğu doğumsal kalça displazileri her yeni doğan 100 bebekten birinde görülür ve her 500 bebekten birinde ise bunun ileri formu olan kalça çıkığı vardır.

Yeni doğan bebekte elle yapılan muayenelerde genellikle doğumsal kalça çıkıkları yakalanır doktor tarafından .Ancak ileride sorun yaratacak hafif displaziler elle muayenelerde pek yakalanamaz. Ayrıca doğum sonrası bir kez yapılan muayene kalça çıkığı kadar ileri kalça displazilerini bile yakalamakta yetersiz kalmakta ve her ay bebeğin doktor tarafından elle muayenesi gerekmektedir. Ancak hiç olgu atlamamak için bebek 1-3 aylıkken deneyimli radyologlar tarafından yapılan kalça ultrasonografileri bu konuda çok yardımcıdır. Özellikle bebek altı haftalıkken yapılması tavsiye edilmektedir, çünkü belli belirsiz gelişim sorunları ilk bir ayda kendini hızla toparlamaktadır. Çok erken yapılan ultrasonografilerde bunlar yakalanarak hem aile gereksiz bir strese sokulmakta hem de birkaç hafta sonra yapılacak ikinci bir ultrasonografi ile maliyet artmaktadır. Klinik muayenede bulgusu olan veya aile öyküsü, anne karnında makad presentasyon gibi risk faktörü olan yeni doğanlarda kalça ultrasonografisi çok erken yapılabilir. Üçüncü aydan sonraya bırakılan ultrasonografiler ise tedavilerde gecikmeye yol açar. Ayrıca 3 aydan sonra femoral çekirdeğin kemikleşmesinden dolayı ideal tanı yöntemi artık ultrasonografi değil radyografidir. Ultrasonografi gibi hiç radyoaktivite içermeyen, sadece ses dalgalarını kullanan çok zararsız bir yönteme göre X-ışını veren bir yöntem kullanılmaması için de gelişimsel kalça displazisi taramasının bebeğin üçüncü ayından sonraya bırakılmaması gerekir. Ultrasonografi ile hafif displaziler bile yakalanmakta , bunlar derecelerine göre takip ve tedavi edilmektedirler. Hafif kalça displazilerini bile yakalamak çok önemlidir çünkü bunlar bebek üçüncü ayını bitirene dek izlenir ve düzelme olmazsa tedavi edilirler. Aksi takdirde çocukluk çağında hiç bir sorun yokmuş gibi geçirilen bu durum ileride özellikle 50 yaş altındaki kadınlarda ortaya çıkan ve kalça artritine yol açan erişkin tip displaziye doğru evrilecektir.

1978 yılında Dr.Graf bebeklerdeki kalça ultrasonografisinde ‘ Graf Sınıflaması’ olarak anılan sınıflamayı yapmış ve bebeklerimize ve ailelerimize büyük bir şans tanımıştır. Graf sınıflamasına göre tip I normaldir. Tip II üç ay altındaki bebeklerde görülebilir ancak bebeğin üçüncü ayının bitiminde kontrolu gerekir. Tip III subluksasyon dediğimiz belki ‘ hafif çıkık ‘ olarak niteleyebileceğimiz durumdur ve nihayet Tip IV tam çıkıktır.

Ultrasonografik değerlendirmede alfa açısı 60 derece ve üstü , beta açısı ise 55 derece ve altı normal sayılır. Displazik ve çıkık kalçalarda alfa açısı küçülüp beta açısı büyümektedir; yani patolojik kalçaya doğru gidildikçe kemik çatı yerini kıkırdak çatıya bırakmaktadır.

Tedavide ilk 6 ay pavlik bandajı uygulanır. İlk 6 ay tedaviye yanıt alınmazsa cerrahi tedaviler uygulanır. Tedavide çift ara bez kullanılmasının yeri yoktur.

10 BEBEKTEN 1 inde KALÇA DİSPLAZİSİ vardır.

100 BEBEKTEN 1 inde KALÇA DİSPLAZİSİ TEDAVİ GEREKTİRİR.

500 BEBEKTEN 1 inde TAM KALÇA ÇIKIĞI vardır.

50 YAŞ ALTINDAKİ KADINLARIN KALÇA ARTRİTİ SEBEBİ EN SIKLIKLA KALÇA DİSPLAZİSİDİR.

KALÇA DİSPLAZİSİ NEDENLERİ :

Tam sebep bilinmemekte ancak kolaylaştırıcı nedenler sayılabilmektedir.

1-Genetik nedenler.Aile öyküsü olanlarda olasılık 12 kat daha fazladır.

2-Ailenin bir çocuğunda displazi varsa başka bir çocuğunda olma olasılığı % 6,bir ebeveynde gelişimsel kalça displazisi (GKD) varsa çocuğunda olma olasılığı % 12 ve bir ebeveyn ve bir çocukta GKD varsa sonraki çocukta olma olasılığı % 36 ‘ dır.

3-Bebeğin rahimdeki pozisyonu.Normal pozisyonda duran bebeklerde ağırlık anne karnında bebeğin sol kalçasına bindiği için GKD nin daha çok sol kalçada görülmesi açıklanabilir. Makat pozisyon ise başlı başına bir risk faktörüdür.

4-Kız çocuklarda gelişimsel kalça displazisi görülme sıklığı erkek çocuklardan 4-5 kez fazladır.Bu da doğum sırasında kalça ligamanlarını gevşetmek için anne tarafından salgılanan hormonlara kız çocukların daha duyarlı olması ile açıklanmaktadır.

5-Ligaman gelişiminin ve eklemi oluşturan kemik ve kıkırdak dokunun hayatın ilk yılı boyunca gelişimini devam ettirmesi nedeniyle bebeğin yaşamının ilk yılındaki bakım gelenekleri de belirleyici faktörlerdendir: örneğin kundaklama bu konuda olumsuz etki yaparken bebeğin kalçasını ata biner gibi tutan taşıma şekilleri güvenlidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir